TESK Genel Başkanı Palandöken, yapılan zamlarla esnafın elektrik faturalarının altından kalkamadığını belirterek, “Esnafımız en az 800 kilovatsaat elektrik tüketimi yaptığı için kademeli tarifede kademenin 210 kws’ye çıkartılması maalesef esnafımıza fayda sağlamadı. Akaryakıta gelen zamlar başta olmak üzere birçok kalemde yaşanan artışlar esnafımızı zaten zorlarken, kiradan çok gelen elektrik faturaları ödenemez hale geldi. Biriken borçlar nedeniyle de yapılandırması bozulan esnafımız zor zamanlardan geçiyor. Bu nedenle elektrikteki zamlar geri alınmalı. Esnafa özel bir tarife uygulanmalı. En azından belli bir süre bu zamların sübvanse edilmesi gerçekten esnafımızın en büyük beklentisi haline geldi” dedi.
Citi analistleri, paylaştıkları araştırma bir araştırma raporunda para politikasındaki belirsizlik ve Türk lirasında artan oynaklık göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’de enflasyonun Mayıs ayında yüzde 50’yi aşarak zirveye ulaşacağını, sonrasında ise yüzde 30-35 civarında seyredeceğini öngördü.
2021’de yaşanan fiyat gelişmeler ve Ocak ayındaki yükseliş sonrasında bunun döngüsel değil sürekli bir konjonktüre işaret ettiğini belirten Citi, kurdaki geçişkenlik ve geçmiş verilere karşı hassasiyeti yüksek olan ileriye dönük beklentilerin de bu konjonktürü desteklediğini söyledi.
“Enflasyon görünümü önceki yıllara göre ciddi derecede bozuldu”
Citi, para politikası belirsizlik ve kurdaki oynaklıktan dolayı enflasyon görünümünün de önceki yıllara göre ciddi derecede bozulduğunu vurguladı.
Beklentileri ve fiyat istikrarını sağlamak için Merkez Bankası’nın gerçekten sıkı bir para politikası izlemesi gerektiğini söyleyen Citi analistleri, Türkiye için doğal faiz oranı ve enflasyon tahminlerine göre Merkez Bankası’nın para politikasını 2022’nin ilk çeyreğinde gözden geçirmek durumunda kalabileceğini dile getirdi.
“Rekabetçi kur tek başına yeterli değil”
Citi, hükümetin Türkiye Ekonomi Modeli ile ilgili de bir değerlendirme paylaştı. Rekabetçi reel döviz kurunun yapısal reformlarla desteklenmediği sürece tek başına cari dengeyi kalıcı olarak iyileştiremeyeceğini belirten kurum, Türkiye’nin 2021’de çift haneli bir büyüme kaydedeceğini ifade etti.
Merkez Bankası’nın Eylül 2021’den bu yana 500 baz puanlık faiz indirmesine rağmen tahvil faizleri ve banka kredi faizlerinin ciddi derecede arttığına değinen Citi analistleri, politika yapıcıların banka kredileriyle ekonomik aktiviteyi canlandırmada bu yıl zorlanabileceğini vurguladı.
Düşük politika faizi ve rekabetçi kurun döngüsel olarak ekonomiyi destekleyebileceğini fakat bunun tek başına bir ekonomik dönüşüm sağlamayacağını söyleyen Citi, yalnızca üretimdeki artışın kişi başına düşen milli geliri artırabileceğini ve insanların yaşam kalitesini iyileştirebileceğini belirtti.